Hayalinizdeki üniversiteye girmek için üniversite hazırlık sürecini mümkün olduğunca verimli geçirmelisiniz. Hedefinize odaklanmalı, çalışma düzeninizi oturtmalı ancak kendinizi de ihmal etmemelisiniz. Üniversiteye hazırlanmak hayatınız için çok ama çok önemli bir süreç olsa da üniversiteye girememenin hayatın sonu olmadığını fark etmeli, gereğinden fazla stres yaparak sınav kaygınızı arttırmamalısınız.
Biliyoruz ki binlerce rakibiniz var; biliyoruz ki tek sınavla hayallerinize ulaşma düşüncesi dahi yeterince kaygı verici; biliyoruz ki sınav sistemindeki belirsizlikler sizi endişelendiriyor ve maalesef biliyoruz ki kimi zaman hayalinizdeki üniversiteyle aranızdaki tek engel hazırlık sürecinde yaptığınız hatalar oluyor. Neyse ki sınava hazırlık sürecinde başarınızı arttırmak sizin elinizde! Biz bu yazımızda yapmanız gerekenlere değil; yapmamanız gerekenlere odaklanacağız.
Kendinizi Kimseyle Kıyaslamayın
Üniversiteye hazırlık sürecinde öğrencilerin yaptığı en büyük hata kendilerini başkalarıyla kıyaslamak olur. Deneme sınavlarına çok girilmesi kimin hangi alanda daha başarılı olduğunun sorgulanmasına yol açar. Böyle bir kıyaslamaya girerseniz kendinizi geliştirmek yerine moralinizi bozar ve asıl hedefinizden uzaklaşırsınız. Bırakın en yakın arkadaşınız çok yüksek puan alsın, bırakın sizden daha iyi olmadığına emin olduğunuz biri o sınavda tüm soruları doğru yapsın! Emin olun kıyaslama yaparsanız kendinizi geriye çekersiniz. Orta derecede bir rekabet motive edici olsa da rekabetin dozunu ayarlayamazsanız eksiklerinizi kapatmak yerine eksikliklerinizi çoğaltırsınız!
Aşırı Strese Girmeyin
Söylemesi kolay, uygulaması zor bir öneri olduğunun farkındayız. Ancak aşırı strese girerseniz verimliliğiniz düşer ve beyin kimyanız değişir. Bir kere stres kapanına girerseniz çıkmakta zorlanabilir, sınav öncesi bu önemli hazırlık dönemini yeterince verimli geçiremeyebilirsiniz. Kafanızda sürekli sınav gününü canlandırmanız sınav günü stresinizi de arttıracaktır. Bu sınav önemli olsa da aşırı stres yaratmanıza gerek yoktur. Ne zaman endişelerinizin arttığını hissetseniz en kısa sürede kendinize gelin ve bu sınavın dünyanın sonu olmadığı gerçeği ile yüzleşin.
Kendinize Dürüst Olun
Sınava hazırlık sürecinde başarıyı düşüren en önemli unsurlardan biri de öğrencilerin gerçeklerden kaçmasıdır. Sınava hazırlık sürecinin gerekliliklerini yerine getirmek için öncelikle hangi derslerde ve hangi konularda eksikleriniz olduğunu belirleyin. Kendinize dürüst davranırsanız çalışma programınızı sizi geliştirecek şekilde planlayabilirsiniz. Eksiğiniz olan dersleri çalışmaktan ve o konularla ilgili soru çökmekten korkmayın. Henüz vaktiniz varken kendinizi geliştirin ve sınava girdiğinizde korkuyla değil özgüvenle soruların üstesinden gelin.
Kendinize Aşırı Güvenmeyin
Çok başarılı olabilirsiniz, konuları hızla kavrayabilir ve tüm soruları doğru yapabilirsiniz. Ancak kendinize aşırı güvenip çalışmayı bırakmamalısınız. Üniversiteye hazırlık sürecinde “Ben her konuyu biliyorum. Çalışmama gerek yok!” yanılgısına düşerseniz soru çözmedeki pratikliğinizi kaybedebilir, sınav sırasında yavaşlamanızdan panikleyebilir, bildiğiniz soruları dahi yapamayacak duruma gelebilirsiniz. Bu nedenle konuları tekrar etmeyi, konu sorularını çözmeyi ve gelişmeyi sürdürmeyi ihmal etmemelisiniz.
Sürecin En Başından Kendinize Çok Yüklenmeyin
Üniversiteye hazırlık süreci uzun bir maratona benzer. Nasıl ki bir koşucu uzun mesafeleri koşabilmek için önce kısa mesafelerden başlar, zamanla daha uzak mesafelere koşarsa siz de kondisyon kazandıkça çalışma temponuzu arttırmalısınız. Henüz sürecin başındayken kendinizi fazla zorlar ve saatler boyunca ders çalışmaya odaklanırsanız maratonun sonunda yorgun düşersiniz. Uzun saatler çalışmak yerine verimli çalışmaya gayret etmelisiniz. Tek bir sayfaya saatlerce bakmak ders çalışmak değildir, bu konuda kendinize dürüst olmalısınız. Her gün düzenli çalışmalı, süreci kendinize zehir etmemeli ve uzun soluklu bu maraton için enerjinizi boşa tüketmemelisiniz.
Uzman Kariyerin Eğitim Programları İle Hayalinizdeki Üniversiteyi Kazanın!