Bazı üniversitelerde öğrencilere hem birinci öğretim hem de ikinci öğretim alternatifleri sunulmaktadır. Birinci öğretim sabah başlayan ve öğleden sonra da devam eden eğitimleri; ikinci öğretim ise öğrencilerin akşam saatlerinde eğitim aldığı sistemi ifade eder. İkinci öğretim genellikle birinci öğretime göre daha düşük puanlarla öğrenci kabul ettiği için çok yüksek puan alamayan ya da gün içerisinde çalışmak zorunda olan öğrencilere hitap eder.
İkinci öğretim öğrencilere bazı avantajlar sunduğu gibi öğrencilerin hayatını olumsuz yönde etkileyebilecek özellikler de barındırır. Derslerin akşam başlaması öğrencilerin okula geç kalma ihtimalini azaltır, gündüzleri öğrenciler çalışarak ek gelir elde edebilir ve daha da önemlisi ikinci öğretim birinci öğretim ile aynı diplomayı sunar. Fakat bazı noktalarda ikinci öğretim neden olduğu dezavantajlarla öğrencilerin hayatını zorlaştırır. İşte bu yazımızda, ikinci öğretim okumanın dezavantajlarını sizlerle paylaşacağız.
İkinci Öğretim Harçları Birinci Öğretime Göre Daha Pahalıdır
İkinci öğretim okumanın en büyük dezavantajlarından biri harç paralarının yüksek olmasıdır. Birinci öğretimle ikinci öğretim harç miktarları arasında ciddi bir farklılık bulunmakla birlikte ikinci öğretim okuyan öğrenciler harç kredisi alma şansına sahip olmazlar. Dolayısıyla harçların zamanı geldiğinde yatırılması gerekir ve herhangi bir destek öğrencilere sunulmaz. Harç paralarındaki fazlalık öğrencilerin ailelerini zor duruma sokabilir ya da öğrencilerin gündüz saatlerinde çalışması gerekliliğini ortaya çıkarabilir. Bu durumda öğrenciler gündüz işte ayrı akşam okulda ayrı yorulurlar ve ister istemez performanslarında düşüş meydana gelir. Kendilerine ayıracak neredeyse hiç zamanları olmayan öğrenciler için üniversite hayatı zorluklarla eş değer hale gelir.
İkinci Öğretim Okuyanlar Ulaşım Sıkıntısı Yaşayabilir
Gün içerisinde ulaşım sıkıntısı yaşanmadığı için uzak kampüslere kolay bir şekilde giden öğrenciler için akşam saatlerinde özellikle ders çıkışlarında ulaşım ek bir yüke dönüşebilir. Kimi illerde ve bölgelerde otobüs, minibüs seferleri erken sona erdiği için okuldan eve dönmek öğrenciler için hem maliyetli hem de yıpratıcı olabilir. Özellikle kız öğrenciler için gece ulaşım çok daha zor bir probleme dönüşebilir. İkinci öğretim okuyanların ulaşım sorunlarını çözmek için yapacakları en mantıklı hamle okullarına yakın lokasyonlarda oturmaktır. İster metropollerde eğitim görülsün ister küçük bir ilin kasabasında; okula yakınlık öğrencilerin her daim avantajlarına olacaktır. Bir de özel araca sahip değillerse öğrenciler için okullarına yakın yerlerde oturmak zorunluluk haline gelecektir.
İkinci Öğretimde Okuyanlar Günü Verimli Bir Şekilde Geçiremez
İkinci öğretimde okuyan öğrenciler için hayat akşam saatlerinde başlar. Akşam okula giden ve gece evlerine dönen öğrenciler kış aylarında neredeyse güneşi görmeden yaşarlar. Gündüz yapılan okul aktivitelerine katılmakta zorlanır; okul aktivitelerine katılmayı tercih ederlerse tüm günlerini okulda geçirme ikilemi yaşarlar. Uyku düzenleri bozulabilir ve beslenme düzenleri de ister istemez dengesini yitirdiği için öğrencilerin sağlıkları zarar görebilir.
İkinci Öğretimde Okuyanlar Ders Çalışma Düzenlerini Oturtamayabilir
İkinci öğretimde okuyan öğrencilerin daha fazla ders çalışabilecek zamanlarının olduğu düşüncesi oldukça yanlıştır. Gününü verimli kullanamayan öğrencilerin ders çalışmaya odaklanamadıkları bilinen ve yaygın bir şekilde görülen bir problemdir. “Nasılsa yeterince vakit var” zihniyetinde olan öğrenciler gece okuldan çıkarlar, eve giderler ve öğlene kadar uyuyup okula giderler. Dolayısıyla hem kendi sosyal yaşantıları için hem de ders çalışabilmek adına gerekli zamanı yaratamazlar. İkinci öğretimde okuyan öğrencilerin mutlaka zamanı verimli kullanmaları ve kendilerine de zaman ayırarak okul sürecini en iyi şekilde tamamlamaya çalışmaları gerekir.
