
Eğitim Reformu Girişimi olarak adlandırılan bu değişikliklerin ne kadar başarılı olduğu ise hala daha sorgulanıyor. Türkiye, PISA sıralamasına katılan 70 ülke arasında fen bilimlerinde 52. sırada, matematikte 49. sırada ve okuma da ise 50. sırada yer aldı. Ayrıca 2015 yılında yapılan değerlendirmeye göre Türk öğrenciler PISA ülkeleri arasında en mutsuz ve kaygılı öğrenciler oldu. Bu nedenle eğitim sisteminde kötüye giden durumu değiştirmek için bir dizi değişiklik yapıldı.
2017 Yılında Yapılan Değişiklikler

Bu değişikliklerin getirdiği tartışmaların birçoğu ise hala sürüyor. 2017 yılının ilk günlerinde öğretim programları güncellendi ve bu programlar bir ay süreyle askıya çıkarıldı. Daha sonra ise evrim teorisi eğitim müfredatından kaldırıldı. 2017-2018 eğitim yılının başlaması ile beraber de 2014 yılından beri uygulanan TEOG sınavlarının kaldırıldığı duyuruldu ve bu duyu birçok ailenin ve öğrencinin kafasında yeni soru işaretlerinin belirmesine neden oldu. 2017 yılında ayrıca 7 yıldır uygulanmakta olan YGS ve LYS’de kaldırılarak üniversiteye giriş sistemi değiştirildi ve bu sınavların yerine TYT ve AYT sınavları getirildi. Öğrencilerin yabancı dilde yaşadıkları problem nedeniyle 5. sınıf müfredatı yeniden düzenlendi ve bu sınıf yabancı dile hazırlık sınıfı olarak değerlendirildi. Bu uygulama tüm Türkiye’de 620 okulda pilot olarak uygulandı. Tüm bunlara ek olarak 2017 yılında öğretmenlere performans uygulaması getirildi ve pilot uygulaması yapıldı. Son olarak ise rehber öğretmenlere yönelik bir çalışma yapıldı ve bu öğretmenlere nöbet tutma ve sınavlarda görev alma şartı getirildi.
Değişiklikler Öğrencileri Nasıl Etkiliyor?

Eğitim sisteminde yaşanan bu değişiklikler hiç şüphesiz ki öğrencileri derinden etkiliyor. Öğrenciler yaklaşık 10 senedir okula girdikleri eğitim sistemi ile mezun olamıyor. Öğrenciler henüz bir sisteme adapte olamadan ve gelen yeni sistemin ayrıntılarını bilmeden sınava girmek zorunda kalıyor. Özellikle TEOG sınavının değiştirilmesinde olduğu gibi yeni sistem belli olmadan gerçekleştirilen değişiklikler, öğrencilerin tedirginliğini daha arttırıyor. Öğrenciler yaşanan değişiklikle beraber alıştıkları sistemi geride bırakırken öğrendiklerini isteklendirme konusunda büyük problemler yaşıyor. Bunun en büyük nedeni ise yapılan değişikliklerin yeterince net bir şekilde açıklamaması ve bütün yükün öğretmenlerin üzerine yıkılması olarak görülüyor. Sistemde yaşanan sürekli değişiklikler beraberinde güven problemini de getiriyor. Öğrenciler yaşanan her değişiklikle beraber geleceğe, okula ve eğitim sistemine olan güvenini de yitirmeye başlıyor. Değişikliklerin geçici çözümler olması ve eğitimde gerekli olarak sağlam zemini oluşturamaması özellikle lise ve üniversite çağındaki öğrencilerin eğitim hayatını derinden etkiliyor. Öğrenciler bu değişiklikleri minimum zararla atlatmak için hazırlık kurslarından, rehberlik öğretmenlerinden ve ailelerinden yardım almak durumunda kalıyor.
